Prof. Dr. Alper Şener: Kış çaylarını fazla tüketmeyin
Kış mevsimiyle birlikte bitki çaylarına ilgi arttı. Bilinçsiz tüketilen kış çayları ise geri dönüşü zor olan sağlık sorunlarına yol açıyor. Peki, kış çayları zararlı mı?
Havaların soğumasıyla birlikte pek çok kişi soluğu aktarlarda alıyor. ‘Kış çayı’ ismiyle satılan bitki çaylarına ilgi artıyor. Peki, bilinçsizce tüketilen bu çaylar sağlığa zarar veriyor mu?
Kış aylarının gelmesiyle birlikte üst solunum yolu enfeksiyonları artmaya başladı. Vatandaşlar ise kış çayı mevsiminin başlamasıyla birlikte kış çaylarını yoğunlukla kullanıyor. Uzmanlar ise, çok fazla kış çayı tüketimi yapılmaması konusunda uyarıyor.
Bazı bitki çayları karaciğeri olumsuz etkiliyor
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Alper Şener, kış aylarında üst solunum yolu enfeksiyonlarının başlamasıyla birlikte kış çayı mevsiminin de başladığını belirterek, fazla tüketilecek olan karışımların karaciğer yetmezliği, karaciğer zehirlenmesi ve organ nakline kadar sebep olduğunu söyledi.
Kış aylarında solunum yolu viral enfeksiyonların başlamasıyla birlikte kış çayı mevsiminin de başladığını belirten Prof. Dr. Alper Şener, “Kış çayları yoğun kullanılıyor. Kış çayları başlamasıyla birlikte de kış çaylarının maalesef bazılarının, bazı tüplerinin, bazı tiplerinin, bazı karışımların, karaciğerde toksik etki yani zararlı etki, karaciğer zehirlenmesine sebep olması gibi tablo da başlıyor. Bu bazen hafif seyrediliyor, bazen de ağır seyredebiliyor. Organ nakline kadar sebep olabiliyor. Özellikle kış çayların da ideali aktarlarda olan karışımlar değil paket, paketli, patentli özellikle Aflatoksin, Mikotoksin taramasından geçmiş olan ürünlerin kullanılması. Çünkü maalesef ve maalesef aktarlardaki yapılan kimse alınması gücenmesi ama bu tip ürünlerde Mikotoksin ve Aflatoksin dediğimiz bari mantar zehirlerin taraması rutin olarak yapılmıyor. Bunlar çuvallar içerisinde saklanıyor. Saklandıktan sonra satış hızına göre çıkarılıp havalandırılarak, işlenmeden önce herhangi bir tarama yapılmadan da belli karışımlar yapılarak kullanılır hale geliyor” dedi.
Alper Şener, “Bitki çayları, düzensiz kullanıldığı zaman yada fazla kullanıldığı zaman aşırı düzeyde kullanıldığı zaman karaciğerde toksik etki meydana geliyor. Zararlı etki meydana geliyor. Çünkü vücudumuza giren her şey önce karaciğerde metabolize oluyor. Önce karaciğere uğruyor. Eğer miktar olarak Aflatoksin, Mikotoksin miktarı fazlaysa yada varsa zaten Aflatoksin çok az bir miktar daha zehirli. Bunu altını çizmekte fayda var. Karaciğerde ciddi anlamda enzim yükseklikleri, toksik dediğimiz tablolara sebep olabiliyor. Bunların bazıları ki az bir oran değil, yüzde 10’a kadar da çıkabilir, literatüre baktığınız zaman, ciddi karaciğer yetmezliği, hatta karaciğerin nakline kadar gidebilecek tablolara sebep olabiliyor. O yüzden kış çaylarındansa ya da bunlar içerisinde en güvenilir hangileri diyecek olursanız, yaygın kullanılan ıhlamur, kuşburnu gibi çaylar. Ama bunlar tabii ki Aflatoksin, Mikotoksin taramasından geçmiş olması, paketli çaylar olması ideali. En güvenilir olanlar bunlar. Ada çayı bile dürüst olmak gerekirse bu açıdan çok güvenilir değil. Çünkü ada çayı da özellikle östrojen içeriği yani hormon içeriği yoğun besinlerden bir tanesi erkek bireylerde çok yoğun ve sıkı tüketimini çok fazla önermiyoruz” diye konuştu.