Egzersiz kolon kanseri tekrar riskini azaltıyor

Yeni bir araştırmaya göre, kolon kanseri tedavisi sonrası düzenli egzersiz yapmak, hastalarda kanserin geri dönme, yeni kanser tanısı alma veya ölüm riskini ciddi şekilde azaltabiliyor. Çalışma, Amerikan Klinik Onkoloji Derneği’nin (ASCO) Chicago’daki yıllık toplantısında sunuldu ve New England Journal of Medicine’de yayımlandı.

Kolon kanseri ve egzersiz ilişkisi 8 yıl takip edildi

Altı farklı ülkede yaklaşık 900 hastayla gerçekleştirilen faz 3 randomize kontrollü çalışmada, katılımcılar sekiz yıl boyunca takip edildi. Katılımcıların çoğu, tedavi öncesi evre 3 kolon kanseri hastasıydı ve tedavi sonrası egzersiz programına dahil edildi. Program kapsamında haftalık 10 MET saatine ulaşmak hedeflendi; bu, örneğin haftada dört gün 45 dakikalık tempolu yürüyüşe eşdeğer bir çaba anlamına geliyor.

Kişiye özel egzersiz programı

Katılımcılar ilk yıl her iki haftada bir, sonraki iki yıl ise ayda bir kez bir antrenörle görüşerek kişiye özel egzersiz programları uyguladı. Programlar, bireylerin geçmişte sevdiği egzersizlere ve yaşam tarzlarına uygun olarak hazırlandı.

Egzersiz grubundaki katılımcıların yüzde 90’ı, sekiz yıl sonunda kanserin nüks etmediği veya yeni bir kanser tanısı almadığı tespit edildi. Kontrol grubunda ise bu oran yüzde 83’tü. Ayrıca egzersiz yapan gruptaki ölüm oranı, kontrol grubuna göre belirgin şekilde daha düşük çıktı.

Uzman görüşleri nelerdir?

ASCO Baş Tıbbi Sorumlusu Dr. Julie Gralow, “Bazı ilaçlar bile bu kadar büyük bir fayda sağlamıyor” dedi. Çalışmayı yöneten Dr. Christopher Booth ise, “Birçok kişi için egzersiz alışkanlığı kazanmak kolay değil. Bu nedenle sigorta şirketlerinin bu programları karşılaması gerekiyor” diye konuştu.

Egzersizin etkileri

Uzmanlar, egzersizin kolon kanseri nüks riskini yüzde 45’e kadar azaltabileceğine dair güçlü kanıtlar bulunduğunu belirtiyor. Ancak, özellikle ileri evre kolon kanserinde egzersizin yaşam süresine etkisi hala belirsiz. Dr. Jeffrey Meyerhardt, egzersizin insülin, vücut kompozisyonu ve bazal metabolizma hızı gibi faktörler üzerinden tümör karşıtı etkiler yaratabileceğini ifade etti.