Kabızlık kalp hastalıkları riskini artırıyor
Kabızlık, özellikle yüksek tansiyonu olan kişilerde kalp sorunları riskini artırabilir.
Mevcut araştırmalar kabızlığın kan pıhtıları ve kalp hastalıklarıyla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Yüksek lifli beslenme ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri hem kabızlığı hem de genel sağlık sonuçlarını iyileştirebilir.
Yeni bir araştırmaya göre kabızlık sadece sizi rahatsız edip şişkinliğe neden olmuyor, aynı zamanda kalp sorunları riskinizi de artırabiliyor.
Kabızlık kalp hastalığı ilişkisi
Çalışmada, kabızlık ve yüksek tansiyon sorunu yaşayan kişilerde, yüksek tansiyonu olup kabızlık sorunu yaşamayan kişilere kıyasla kalp krizi, felç ve kalp yetmezliği gibi kalp sorunları yaşama riskinin %34 daha fazla olduğu bulundu.
Bu bulgular, kabızlık ve kalp sorunları arasında bağlantı kuran giderek artan kanıtlara katkıda bulunuyor.
2020’de yapılan bir çalışma, kabızlık ile damarlardaki kan pıhtıları arasında güçlü bir bağlantı buldu, 2016’da yapılan bir çalışma ise seyrek bağırsak hareketini kalp hastalığından ölme riskinin artmasıyla ilişkilendirdi.
Çalışmaya dahil olmayan Northwell Staten Island Üniversitesi Hastanesi’nde girişimsel kardiyologn Dr. Spencer D. Liu araştırma ile ilgili şunları söyledi:
“Her yıl binlerce Amerikalı kalp hastalığından ölüyor, bu nedenle hedeflenecek ek risk faktörlerini bulmak her zaman önemlidir. Ancak kabızlık ile kalp hastalığı arasında nedensel bir ilişki olup olmadığını doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Kabızlığın doğrudan kalp hastalığına neden olup olmadığını söylemek zor çünkü kabızlığa neden olabilecek birçok şey kalp hastalığında da görülüyor.”
Kabızlık ve Kalp Hastalığı Benzer Risk Faktörlerine Sahip
Gastroenterolog Dr. Pratima Dibba’ya göre bazı teoriler, genellikle kabızlıkla ilişkilendirilen bağırsak mikrobiyom dengesizliğinin bağırsak mukozal bariyerini bozabileceğini ve kalp hastalığına katkıda bulunan iltihaplı bir reaksiyona neden olabileceğini söylüyor.
Başka bir teori ise genetiğin rol oynadığını öne sürüyor. Kabızlığa genetik olarak yatkınlığı olan kişilerde atriyal fibrilasyon (Afib) riski daha yüksek olabilir, ancak bu tüm hikayeyi anlatmıyor.
Yeni çalışmanın kıdemli yazarı, Monash Üniversitesi’nde genetik profesörü ve Hipertansiyon Araştırma Laboratuvarı başkanı Dr. Francine Marques ise çalışmasıyla ilgili şunları kaydetti:
“Yeterli lif tüketmemek gibi diğer ortak risk faktörleri de bu hastalıkların gelişmesine katkıda bulunabilir.”
Yaşam Tarzı Değişiklikleri Kabızlığı ve Kalp Sağlığını İyileştirebilir
Yaşlanma ve genetik gibi belirli risk faktörleri kontrolünüz dışındadır. Ancak, yaşam tarzı faktörlerini yönetmek bağırsak hareketlerinizi ve kardiyovasküler sonuçlarınızı iyileştirebilir.
Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gastroenteroloji ve tıp alanında doçent olan Christopher Damman ise “Kişinin kabızlığı sağlıklı yüksek lifli diyetler, egzersiz, yeterli uyku ve stres yönetimi ile azaltılabilir. Bazı kabızlık vakalarında, olası nedenleri belirlemek için kişinin doktoruyla ilaçları gözden geçirmesi de semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir” dedi.
Meyvelerden, sebzelerden, baklagillerden ve tam tahıllardan günde 20 ila 35 gram lif almak kabızlığı önlemeye yardımcı olur.
Lif ayrıca kilo yönetimi ve kolesterolü düşürmek için de önemlidir, bu da kalp hastalığı riskini azaltabilir.
Düzenli bağırsak hareketlerinin kalp hastalıklarını önleyip önlemediği henüz net olmasa da, lif açısından zengin bir beslenme düzeni uygulamak ve fiziksel olarak aktif kalmak genel sağlığınıza fayda sağlayabilir.
Kabızlık için magnezyum: Kullanımı, etkileri
Probiyotiklerin yan etkileri var mı?