50 yaş altında sessiz tehlike: Meme kanseri gençleri hedef alıyor

Son yıllarda yapılan tarama ve tanı incelemeleri, meme kanserinin yalnızca ileri yaşlarda görüldüğü algısını tamamen değiştirdi. Farklı bölgelerdeki görüntüleme merkezlerinden uzun yıllara yayılan veriler, her dört meme kanseri tanısından birinin 50 yaşın altındaki kadınlara konulduğunu ortaya koyuyor. Araştırmalara göre genç yaş grubundaki tümörlerin çoğu daha hızlı büyüyor, daha agresif seyrediyor ve önemli bir kısmı da herhangi bir belirti vermeden tespit ediliyor.

Genç yaşta görülen meme kanseri vakalar artış eğiliminde

Toplanan veriler, 18–49 yaş aralığında binlerce kadına meme kanseri teşhisi konulduğunu gösteriyor. Bu oran, genç kadınların artık “düşük riskli” kabul edilemeyeceğinin açık göstergesi olarak değerlendiriliyor. Meme dokusunda belirgin bir değişiklik yaşamayan, şikâyeti bulunmayan kadınlarda dahi tarama sırasında tümör saptanması, uzmanları yaşa göre belirlenen klasik tarama sınırlarının gözden geçirilmesi gerektiğine yönlendiriyor.

Belirti olmadan fark edilen tümörler çoğunlukta

Genç yaş grubundaki hastaların kayda değer bir bölümü herhangi bir kitle, ağrı ya da değişiklik hissetmeden taramalarda kansere yakalandığını öğreniyor. Bulgulara göre vakaların yaklaşık yarısı rutin mamografi sırasında ortaya çıkıyor. Geri kalan vakalar ise genellikle ele gelen kitle, hassasiyet ya da ciltte değişiklik gibi şikâyetlerle yapılan tetkiklerde tanımlanıyor.

En yaygın tümör tipi: İnvaziv kanserler

İnceleme sonuçları, genç yaşta tanı alan kadınların büyük bölümünde tümörün invaziv özellik taşıdığını ortaya koyuyor. Bu tür tümörler, başlangıç bölgesinin dışına çıkıp çevre dokulara yayılabilme eğilimi gösteriyor. Ayrıca her üç vakadan birinde hızlı büyüyen, yüksek dereceli tümörlere rastlandığı bildiriliyor. Bu durum, tedavinin zamanlamasını ve seyrini daha kritik hale getiriyor.

Neden genç yaşta meme kanseri artıyor?

Son yıllarda farklı ülkelerde yapılan çalışmalar, genç kadınlarda erken yaşta kanser vakalarının yükseldiğine işaret ediyor. Bunun ardında birçok etken olabileceği belirtiliyor:

• Aile öyküsü ve genetik yatkınlık
• Hormonal değişiklikler, geç yaşta gebelik veya çocuk sahibi olmama
• Obezite ve yaşam tarzı alışkanlıklarındaki değişim
• Alkol kullanımı
• Çevresel faktörler, kimyasal maruziyetler
• Çocukluk ve ergenlik dönemine ait beslenme ve aktivite alışkanlıkları

Bu etkenlerin tek başına değil, bir araya gelerek riski artırdığı değerlendiriliyor

Erken tarama için kişisel risk profili önem kazanıyor

Yeni bulgular, yalnızca yaş kriterine göre tarama planlamanın yeterli olmadığını gösteriyor. Risk faktörleri olan kadınlarda taramaya daha erken başlanmasının, hızlı ilerleyen tümörlerin erken fark edilmesini sağlayabileceği vurgulanıyor. Özellikle aile öyküsü bulunan, hormon tedavisi gören veya göğüs bölgesine geçmişte radyoterapi uygulanan kadınların risk değerlendirmesini geciktirmemesi öneriliyor.

Genç kadınların dikkat etmesi gereken belirtiler

Meme kanseri her zaman belirti vererek başlamıyor. Ancak aşağıdaki değişiklikler fark edildiğinde zaman kaybetmeden doktora başvurulması öneriliyor:

• Meme veya koltuk altında yeni bir kitle
• Göğüs şeklinde veya boyutunda beklenmedik değişimler
• Meme ucunun içe dönmesi
• Süreklilik gösteren meme ağrısı
• Ciltte kızarıklık, şişlik, çukurlaşma gibi değişiklikler
• Meme ucu çevresinde soyulma, kabuklanma veya renk değişikliği

Bu belirtilerin her biri kanser anlamına gelmese de erken tanının hayat kurtarıcı olduğu biliniyor.