COVID-19 aşısı ileri evre kanser hastalarının yaşam süresini uzatabilir
Yeni bir araştırma, COVID-19 mRNA aşısının, bağışıklık tedavisi gören evre 3 ve 4 kanser hastalarının yaşam süresini anlamlı derecede artırdığını ortaya koydu. Bulgular doğrulanırsa, bu sonuç kanser tedavisinde “yeni bir dönüm noktası” olabilir.
Aşılar genellikle hastalığı önleme yöntemi olarak bilinse de, yapılan yeni bir çalışma bu algıyı kökten değiştirebilecek bulgular sundu. ABD’de yürütülen araştırmada, COVID-19’a karşı geliştirilen mRNA aşısının, bağışıklık sistemi tedavisi (immünoterapi) gören ileri evre kanser hastalarının yaşam süresini uzattığı tespit edildi. Uzmanlar, sonuçların doğrulanması halinde bu yöntemin kanser tedavisinde yeni bir paradigma yaratabileceğini belirtiyor.
COVID-19 mRNA aşılarına yönelik araştırmanın detayları
Teksas’taki MD Anderson Kanser Merkezi’nde yapılan çalışmada, ileri evre akciğer ve cilt kanseri olan 1.000’den fazla hastanın verileri incelendi. Araştırmacılar, bağışıklık tedavisine başladıktan sonraki 100 gün içinde COVID-19 mRNA aşısı olan hastalarla, aynı tedaviyi alıp aşı olmayan hastaları karşılaştırdı.
Sonuçlar çarpıcıydı:
Akciğer kanseri hastalarında, aşı olanların ortalama yaşam süresi 20,6 aydan 37,3 aya yükseldi.
İleri evre melanom hastalarında ise yaşam süresi 26,7 aydan 40 aya kadar uzadı.
Bazı hastaların hâlâ hayatta olduğu belirtilirken, araştırmacılar etkinin daha da güçlü olabileceğini söylüyor.
mRNA aşılarının farkı ne?
Bilim insanları, klasik pnömoni veya grip aşılarıyla yapılan karşılaştırmalarda yalnızca mRNA teknolojisiyle üretilen COVID-19 aşılarının bu etkiyi gösterdiğini belirledi.
mRNA aşıları, bağışıklık sistemine bir virüsün belirli parçasını tanıtmak için hücrelere “talimat” veren genetik mesajlar içeriyor. Bu sayede bağışıklık sistemi hedefe yönelik bir savunma geliştirebiliyor.
Aşı bağışıklık tedavisini nasıl güçlendiriyor?
Araştırma ekibinden Dr. Elias Sayour’a göre, mRNA aşıları vücutta “bağışıklık alarmı” yaratarak kanser hücrelerinin daha etkin tanınmasını sağlıyor.
Dr. Nilesh Vora ise bu etkiyi, “bağışıklık sistemini güçlendirip, immünoterapinin etkisini katlayan bir etki” olarak tanımlıyor.
Dr. Adam Grippin de, mRNA aşılarının bağışıklık sistemini aktive eden bir “siren” gibi davrandığını, immün kontrol noktası inhibitörleriyle birlikte kullanıldığında kanser hücrelerine karşı güçlü bir savunma sağladığını ifade etti.
Kanser aşıları için umut kapısı
Uzmanlara göre bu sonuçlar, gelecekte evrensel veya kanser türüne özel mRNA aşılarının geliştirilmesinin önünü açabilir.
Dr. Tanya Evans, “Gelecekte bu teknoloji, virüs proteinleri yerine doğrudan kanser antijenlerine yönelik aşılar üretmek için kullanılabilir” diyerek, bağışıklık sisteminin kansere karşı doğrudan antikor geliştirebileceği bir döneme işaret etti.
Yeni klinik deneme yolda
Araştırma, mevcut hasta kayıtlarının geriye dönük analiziyle yapıldığı için sonuçların kesinleşmesi adına yeni bir faz 3 klinik çalışma planlanıyor. Ekip, yıl bitmeden çalışmayı başlatmayı hedefliyor.
Dr. Grippin, “Hedefimiz, RNA temelli tedavilerin yalnızca mevcut hastalara değil, bağışıklık tedavisine dirençli tümörleri olan hastalara da umut vermesi” dedi.
