Yaşlandıkça göz sağlığı sorunları artıyor!
Göz sağlığı, yaşla birlikte değişim gösteriyor. Presbiyopiden retina yırtılmasına kadar birçok sorun, erken teşhis edilmediğinde kalıcı görme kaybına neden olabiliyor. İşte yaşla birlikte ortaya çıkan yaygın göz hastalıkları ve belirtileri...
Yaşlandıkça vücudumuzda meydana gelen değişimlerden biri de göz sağlığımızla ilgili oluyor. Görme bozukluklarının bazıları yaşlanmanın doğal bir sonucu olsa da, bazıları ciddi ve kalıcı hasarlara yol açabiliyor.
Göz sağlığı ve yaş arasındaki bağlantı
Presbiyopi, katarakt, makula dejenerasyonu gibi sorunlar zamanla ilerleyerek kişinin günlük yaşam kalitesini doğrudan etkileyebiliyor. Bu nedenle gözlerdeki her değişikliği ciddiye almak ve düzenli kontrollerle durumu takip etmek büyük önem taşıyor.
Presbiyopi: 40 yaş sonrası yakını görememe sorunu
Presbiyopi, 40 yaş üstü bireylerde yaygın olarak görülen ve yakını net görememeye neden olan yaşa bağlı bir görme bozukluğu. Kitap okurken yazıyı uzaklaştırma ihtiyacı, loş ışıkta zorlanma ve göz yorgunluğu presbiyopiye işaret edebilir. Çözüm ise çoğu zaman uygun gözlük ya da lens kullanımıdır.
Katarakt: Bulanık ve kahverengi tonlu görme
Göz merceğinin saydamlığını yitirmesiyle ortaya çıkan katarakt, ilerledikçe görüşte buğulanma, renklerde solukluk ve gece görüşünde zorluk yaratır. En etkili tedavi yöntemi, ameliyatla bulanık merceğin yapay bir lensle değiştirilmesidir.
Sarı nokta hastalığı: Yaşa bağlı makula dejenerasyonu
Makulanın hasar görmesiyle oluşan bu hastalık, merkezi görme kaybına yol açabilir. Kuru ve yaş olmak üzere iki tipi bulunan AMD, zamanla kitap okuma, araba kullanma gibi aktiviteleri imkansız hale getirebilir. Bazı durumlarda enjeksiyon tedavisi veya besin takviyesiyle ilerlemesi yavaşlatılabilir.
Diyabetik retinopati: Şeker hastalığının göze etkisi
Diyabetin gözdeki küçük damarları etkilemesiyle ortaya çıkan bu durum, görmede dalgalanma, siyah noktalar, görme kaybı ve retina kanamasına neden olabilir. Kan şekeri kontrolü, lazer uygulamaları ve enjeksiyon tedavileri ile ilerleme yavaşlatılabilir.
Kuru göz sendromu: Gözlerde batma, yanma ve bulanıklık
Yaşla birlikte azalan gözyaşı üretimi kuru göz sorununu beraberinde getirir. Bu durum; ışığa hassasiyet, kaşıntı, yanma ve bulanık görme gibi belirtilerle kendini gösterir. Suni gözyaşı damlaları veya reçeteli ilaçlarla semptomlar hafifletilebilir.
Aşırı sulanma: Gözyaşı kanallarının tıkanması
50 yaş üzeri bireylerde sık görülen epifora (aşırı sulanma), göz kapağının yaşla birlikte sarkması ya da gözyaşı kanalının tıkanması sonucu oluşabilir. Kuru gözle birlikte gözyaşı bezlerinin aşırı çalışması da neden olabilir.
Glokom: Sessiz görme hırsızı
Göz içi basıncının artmasıyla optik sinirin zarar görmesi sonucu gelişen glokom, sinsi ilerleyen ve tedavi edilmezse körlüğe yol açan ciddi bir hastalıktır. Baş ağrısı, bulanık görme ve ışık çevresinde halkalar görme gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Göz damlaları, lazer tedavisi ve cerrahi müdahale glokomun kontrol altına alınmasına yardımcı olur.
Göz içi cisimcikler (floaters): Yaşla gelen küçük gölgeler
Göz içinde hareket eden küçük ipliksi ya da nokta şeklindeki gölgeler genellikle zararsızdır. Ancak aniden çoğalmaları veya ışık çakmalarıyla birlikte görülmeleri, retina yırtılması gibi acil durumların habercisi olabilir.
Retina dekolmanı: Acil müdahale gerektiren durum
Retinanın yerinden ayrılması sonucu oluşan bu sorun, zamanında müdahale edilmezse kalıcı körlüğe yol açabilir. Ani ışık çakmaları, siyah noktalar ve görüşte perde inmesi gibi belirtilerle kendini gösterir. Acil cerrahi tedavi gerektirir.
Göz sağlığını korumak için alınabilecek önlemler:
65 yaş üzeri bireyler için her 2 yılda bir göz taraması önerilir.
Sigara içmeyin.
Güneş gözlüğü kullanarak UV ışınlarına karşı gözlerinizi koruyun.
Kan şekeri ve tansiyon kontrolünü ihmal etmeyin.
Sebze ve meyve açısından zengin bir beslenme düzeni oluşturun.
