Haftada birkaç gün 4 bin adım atmak kalp sağlığını koruyor
Yeni bir araştırma, özellikle 60 yaş üstü kadınların haftada yalnızca bir-iki gün 4 bin adım atmasının bile kalp sağlığını korumada etkili olabileceğini ortaya koydu.
Harvard Üniversitesi ve Brigham and Women’s Hospital tarafından yürütülen geniş çaplı araştırmaya göre, 60 yaş üzeri kadınların her gün değil, haftada yalnızca bir ya da iki gün 4 bin adım atması bile erken ölüm ve kalp hastalığı riskini önemli ölçüde azaltıyor.
Çalışmanın başyazarı Prof. Rikuta Hamaya, “Belirli bir adım sayısına her gün ulaşmak zorunda değilsiniz. Önemli olan, sürdürülebilir biçimde hareket etmek” diyerek sonuçların özellikle hareketsiz yaşam süren yaşlı bireyler için cesaret verici olduğunu vurguladı.
13 bin kadın 11 yıl boyunca izlendi
Araştırma, yaş ortalaması 72 olan 13 binden fazla kadını kapsadı. Katılımcıların bir hafta boyunca kalçalarına takılan cihazlarla adım sayıları kaydedildi. Ardından katılımcılar 11 yıl boyunca izlendi ve kalp hastalığına yakalanan ya da yaşamını yitirenler belirlendi.
Sonuçlara göre:
Haftada bir veya iki gün 4 bin adım atan kadınların erken ölüm riski %26, kalp hastalığı riski ise %27 azaldı.
Haftada üç gün ve üzeri bu seviyede yürüyenlerde ölüm riski %40 azaldı, ancak bu noktadan sonra ek bir fayda gözlenmedi.

Günde 15 dakikalık yürüyüş bile fark yaratıyor
Araştırmaya göre, 60 yaş üstü kadınlar ortalama günde 2.400 adım atıyor. Haftada birkaç gün 1.600 adım daha eklemek yani yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüş kalp sağlığı açısından önemli fayda sağlıyor.
Epidemiyolog Michael LaMonte, “Kalp hastalığı riskini azaltmak için 10 bin adım hedefini tutturmak zorunda değilsiniz. Küçük ama düzenli artışlar da etkili” dedi.
Kalp sağlığı için az da olsa hareket etmek en iyi ilaç
Araştırmacılara göre, tempolu yürüyüş ya da uzun mesafeler şart değil. Ev içinde dolaşmak, bahçede vakit geçirmek ya da kısa yürüyüşlere çıkmak bile kalp ve dolaşım sağlığı için yeterli.
Uzmanlar, yürüyüşün hiçbir maliyet gerektirmeyen, basit ve sürdürülebilir bir egzersiz biçimi olduğunu belirtiyor. Hareketsizlik yerine “biraz bile hareket etmenin” büyük fark yarattığı vurgulanıyor.




