Soğuk içecek çarpıntısı gerçek olabilir

Yıllardır soğuk içecek ve yiyeceklerin kalp ritmini bozduğunu söyleyen atriyal fibrilasyon (afib) hastaları, sonunda ciddiye alındı.

Kalp ritim bozukluğu olarak bilinen atriyal fibrilasyon (afib) ile yaşayan milyonlarca kişi, yıllardır soğuk içecek ve yiyeceklerin atakları tetiklediğini bildiriyor. Ancak bu kişisel deneyimler çoğu zaman tıbbi çevrelerce göz ardı edildi. ABD’de yürütülen yeni bir araştırma, “soğuk içecek kalbi” olarak anılan bu olgunun bazı afib hastaları için gerçek bir tetikleyici olabileceğini ortaya koydu. Çalışma, bu konunun bilimsel literatürde ilk kez geniş ölçekli olarak ele alındığını gösteriyor.

“Soğuk içecek kalbi” artık kayıtlarda

California’daki Kaiser Permanente’de acil servis doktoru olarak görev yapan Dr. David Vinson, 2022’de tek bir vakaya dayanan ilk çalışmasını yayımladığında, dünya çapında afib hastalarından benzer deneyimlerini anlatan yüzlerce mesaj aldı. Yeni yayımlanan anket çalışmasında ise yaklaşık 100 afib hastası, soğuk yiyecek ve içeceklerin kalp ritimlerini nasıl etkilediğine dair detaylı bilgi verdi.

Yarıdan fazlası tetiklenme yaşadı

Katılımcıların yüzde 51.5’i, soğuk içecek veya yiyecek tüketiminin ardından afib atağı geçirdiğini belirtti. En çok tetikleyenler ise buzlu su, smoothie, süt, yoğurt ve dondurma oldu. Ancak yalnızca yüzde 3’lük bir kesim, bu gıdaların kendileri için her zaman bir tetikleyici olduğunu söyledi. Geri kalanların çoğu, bu tür yiyecek ve içecekleri bazen sorunsuzca tüketebildiklerini ifade etti.

Hastalar kendi çözümlerini geliştirdi

Soğuk gıdaların afib ataklarını tetiklediğini fark eden pek çok hasta, kendi davranışlarını değiştirerek semptomlarını azalttığını belirtti. Bu önlemler arasında:

İçeceği yavaş içmek

Pipet kullanmamak

Oda sıcaklığında bekletmek

Ağızda ısıtıp öyle yutmak

gibi basit ama etkili alışkanlıklar yer aldı. Soğuk tüketimi azaltan katılımcıların yüzde 86’sı bu davranış değişikliğinin atakları tamamen ya da büyük ölçüde engellediğini söyledi.

Doktorların yarısı bu şikayeti dikkate almıyor

Araştırmaya katılanların çoğu, yaşadıkları belirtileri doktorlarına aktardıklarını söyledi. Ancak yüzde 52.4’ü bu şikâyetlerinin hekimler tarafından ciddiye alınmadığını belirtti. Dr. Vinson, bu durumu “Bir konu tıp literatürüne girmediği sürece, bazı doktorlar bunun gerçek olmadığını düşünebilir” sözleriyle değerlendirdi.

Soğuk uyarı: Vagus siniri devrede olabilir

New York’taki Manhattan Cardiology’den kardiyolog Dr. Randy Gould, çalışmaya katılmamış olmasına rağmen bulguları dikkatle değerlendirdiğini belirtti. Gould’a göre, soğuk içeceklerin yemek borusundan geçerken vagus sinirini uyararak kalp ritminde değişikliğe yol açması mümkün. Vagus siniri sindirimden bağışıklık sistemine kadar birçok vücut fonksiyonunu düzenlediği gibi, kalp ritmini de doğrudan etkileyebiliyor.

Her afib hastası için geçerli değil

Araştırmada yer alanların çoğu erkek ve ortalama 44.5 yaşındaydı. Bu nedenle sonuçlar tüm afib hastalarına genellenemeyebilir. Ayrıca çalışmanın, katılımcıların kendi ifadelerine dayalı olması da potansiyel sınırlamalardan biri olarak öne çıkıyor. Ancak uzmanlara göre, bu bulgular “soğuk içecek kalbi” olgusunu ciddiye almak için yeterli bir temel sunuyor.

Afib hastalarına uyarı: Kendi tetikleyicinizi tanıyın

Dr. Gould, afib’in kişiden kişiye değişen tetikleyicilerle seyrettiğini belirtiyor: “Hastalar hangi faktörlerin kendileri için risk oluşturduğunu tespit ederse, önlem almak da o kadar kolay olur.”

Dr. Vinson ise araştırmanın yalnızca bir başlangıç olduğunu vurguluyor: “Bu konuda hâlâ öğreneceğimiz çok şey var. Ama ilk adımı attık.”


Hipokrat öneriyor: Dünya “jilet boğaz” varyantını konuşuyor: COVID-19’un yeni türü yayılıyor

Exit mobile version